SAHİH-İ MÜSLİM

Bablar Konular Numaralar  

FEDAİLU’S-SAHABE BAHSİ

<< 2437 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

78 - (2437) حدثنا سويد بن سعيد. حدثنا على بن مسهر عن هشام، عن أبيه، عن عائشة. قالت:

 استأذنت هالة بنت خويلد، أخت خديجة، على رسول الله صلى الله عليه وسلم. فعرف استئذان خديجة فارتاح لذلك. فقال "اللهم! هالة بنت خويلد" فغرت فقلت: وما تذكر من عجوز من عجائز قريش، حمراء الشدقين، هلكت من الدهر، فأبدلك الله خيرا منها!

 

[ش (فعرف استئذان خديجة) أي صفة استئذان خديجة لشبه صوتها بصوت أختها. فتذكر خديجة بذلك. (فارتاح لذلك) أي هش لمجيئها وسر بها. لتذكره بها خديجة وأيامها. وفي هذا كله دليل لحسن العهد وحفظ الود ورعاية حرمة الصاحب والعشير في حياته ووفاته، وإكرام أهل ذلك الصاحب. (حمراء الشدقين) معناه عجوز كبيرة جدا. حتى قد سقطت أسنانها من الكبر ولم يبق لشدقيها بياض شيء من الأسنان. إنما بقي فيهما حمرة لثاتها].

 

{78}

Bize Süveyd b. Said rivayet etti. (Dediki): Bize Ali b, Müshir, Hişâm'dan, o da babasından, o da Âişe'den naklen rivayet etti. (Şöyle demiş):

 

Hatice'nin kız kardeşi Hâle binti Huveylid, Resûlullah (Sallaliahu Aleyhi ve Sellem)'in yanına girmek için izin istedi de, Hatice'nin izin istemesini hatırladı. Ve bundan memnuniyet duyarak:

 

«Allah'ım! Huveylid'in kızı Hâle!» dedi. Ben derhal kıskandım. Ve: — Allah sana yerine daha hayırlısını vermişken, zaman önce ölmüş Kureyş'in kocakarılarından çenelerinin içi kırmızı bir kocakarıyı ile anıp duruyorsun! dedim.

 

Nebi (Sallaliahu Aleyhi ve Sellem), Hâle binti Huveylid'in sesini işitince, onu Hz. Hatice'nin sesine benzeterek sevincinden titremiş ve :

 

«Allah'ım bu Hâle'dir.» demiştir. Hz. Âişe onu kıskanmış ve hadisde beyan edildiği vecihle karşılık vermiştir. Kocakarıdan muradı Hatice (Radiyallahu anha)'dır.

 

 

İzah:

Şıdk: Ağzın kenarları demektir. Bunun kırmızılığından muradı, son derece ihtiyarlamış hattâ ihtiyarlıktan; dişleri dökülmüş de kıpkırmızı yerleri kalmış olduğunu anlatmaktır.

 

İbni Tin diyor ki: «Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Scllem)'in bu söze karşı ses çıkarmaması Âişe'nin Hatice'den efdal olduğuna delildir. Meğer ki, buradaki daha hayırlı tâbirinden şekil güzelliği ve yaş küçüklüğü kastedilmiş olsun.»

 

Taberi ile diğer bâzı ulemâ kıskançlığın kadınlarda müsamaha götürdüğünü, bu hâl onların tabiatlarında bulunduğu için azabı mûcib olmadığını, Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Scllem)'in de bundan dolayı Hz. Âişe'yi men etmediğini söylemişlerdir. Ayni diyor ki: Şu halde Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Scllem)'in bu söze karşı ses çıkarmaması Hz. Aişe'nin Hatice (Radiyallahu anha)'dan efdal olduğuna delâlet etmez. Maamafih bu söze cevab verdiği de rivayet olunmuştur. imam Ahmed'le Taberani'nin tahric ettikleri bir hadisde Hz. Âişe şöyle demiştir: «Allah senin için yaşlı yerine genci verdi, dedim. Bunun üzerine kızdı. Nihayet ben: Seni hak dinle gönderen Allah'a yemin olsun ki, Hatice'yi bundan sonra ancak hayırla anacağım, dedim.»